SILAYA DÖNÜŞ
Yıllar sonra döndüm işte köyüme
Konu komşu, eller beni unutmuş. Oturdum taş duvar, evin önüne Yerde kilim, çullar beni unutmuş. Şöyle dönüp etrafımı yokladım Bir kaç kişi gelir diye bekledim Çoğu ölmüş, gözyaşımı sakladım Boynu bükük dullar beni unutmuş. Sadık hoca muhtar Durmuş var idi Harman yeri, Al’ihsan’a dar idi Şükrü yetim, Recep dayı kör idi Yeni yetme, kullar beni unutmuş. Seher vakti mal peşine düştüğüm Gün boyunca dere tepe aştığım Akşam eve, heves ile koştuğum Yorulduğum, yollar beni unutmuş. Nerde kaldı ekin biçtiğim günler Soğuk gözeden su içtiğim günler Ağaçtan ağaca geçtiğim günler Sallandığım, dallar beni unutmuş. Çaresizdim dağa taşa seslendim Kimsesizdim uçuruma yaslandım Beton kaplı şehirlerde paslandım Dalda çiçek, güller beni unutmuş. Hidayet’im ismim bana yabancı Aynadaki cismim bana yabancı Albümdeki resmim bana yabancı O en güzel, yıllar beni unutmuş. Hidayet GEDİK |