6
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
952
Okunma
Bekir Oğuzbaşaran;
On beyitlik bir çağdaş gazel.Farkında değilsin, redifli.Ayrıca kafiyelerden sonra gelen -sün, -sin, -sın, -sun ek ve heceleri de redif.Kafiyeleri; yarım ve tam.Ayrıca beyitler iç kafiyeli, yani musammat.Sekiz artı sekiz duraklı on altılı hece kalıbı.Musammat gazellerin beyitleri dörtlüğe de dönüştürülebilir.Yunus Emre’nin şiirlerin de de bu özellik vardır.Yani hem sekiz artı sekiz duraklı on altılı hece kalıbıyla yazılmış beyitler; hem de sekizli heceyle yazılmış dörtlükler...Nazım birimi değişiyor ama nazım birimi sayısı değişmiyor.Eşref-i mahluk olan insanı uyandırmaya çalışan, farkındalık yaratmaya çalışan bir öğütler, nasihatlar silsilesi...Türkçe’ye merhum hocam Prof.Dr.Ali Nihat Tarlan’ın çevirdiği bir şiirinde Pakistan’ın Mehmet Âkif’i Muhammed İkbal de şöyle diyordu: " Uyan dern uykudan/Derin uykudan uyan/Derin uykudan uyan" ...Mecit Aktürk, şiirinin son beyitinin son parçasını en sonda yeniden vurgulamış:"Kulsun; farkında değilsin."En sonuna nokta yerine ünlem işareti de kullanılabilirdi.Biliyorsunuz, bu işaretn eski adı; nida’dır...Selamlar.
Sema Kahraman;
Merhabalar, şairimiz Mecit Bey, gazelini hem didaktik hem de bir o kadar sarsıcı bir tavırla işlemiş. Biliyorsunuz ki didaktik şiirin okur üzerinde cazibe sağlaması zordur. Bıçak sırtında ilerler bu tür şiirler. Bu şiir didaktik olduğu kadar aynı zamanda satirik de bir şiir. Yani bir eleştiri şiiri. İnsanı eleştiriyor ve aslında "ne olduğunun farkına var" diyor. Bunu yaparken şairimiz iç kafiye ile musammat gazel biçiminde işlemiş şiirini, bu da 16’lı olup uzun heceye sahip bir şiirde dize içlerinde ahengin düşmesine engel olmuş. Geniş ayak seçimi ise halk şiirine yaraşır bir seçim olsa da şairimiz kimi "Ne sultansın ne hancısın "varım" dersen yalancısın" gibi "4+4+4+4" durakları ile neredeyse aruz ölçüsünün ritmini de sağlamış. Bu şiir için özellikle noktalama kullanımı ahengi yormuş dolayısıyla bu okuru da yorar. Doğal durakların bulunduğu yerlerde virgül üstine basarak söyleyeyim elzem değildir. Virgülün sağladığı boşluğu durak zaten üstlenmektedir. Özellikle ikinci ve dördüncü beyit insanın kendini bilmesi için nasihat niteliğinde kulaklara küpe olacak özellikte berceste beyitler.
Şairimize şiir yolunda gönülden başarılar dilerim.
Tebrik ederim
.
ŞİİRDİLLER AKADEMİSİ’NDEN
Ey Eşref-i mahluk insan! Gülsün... Farkında değilsin!
"Düşün!" diyor her bir âzan; dölsün... Farkında değilsin!
Ne sultansın, ne hancısın, "Varım" dersen yalancısın
Şu âlemde yabancısın; elsin... Farkında değilsin!
Kendine gel, gözünü aç! Vazifen ne, nedir amaç?
Her zerresi suya muhtaç, dalsın... Farkında değilsin!
İsyandayken fasılasız, kâr umarsın hasılasız
Okyanusta pusulasız, salsın... Farkında değilsin!
Ne ederdin us olmasa, nefesine ses olmasa?
Ağzındaki süs olmasa; lâlsin... Farkında değilsin!
Akıl mahpus, fikir yoksa, Hakk’a mahsus zikir yoksa
Gönülde pus, kirin çoksa; çölsün... Farkında değilsin!
"Gün gelince", diyor yaprak, "Kefen biçer tene toprak!"
Çiğner geçer nice ayak; yolsun... Farkında değilsin!
İnsan olan olmaz arsız, yaşanılmaz gerçek Yâr’sız.
Aşkı bilmez, kalbi harsız; külsün... Farkında değilsin!
Şükür bekler nimet, rızık, birgün gelir biter azık
Tefekkür et! Ayıp, yazık; kulsun...Farkında değilsin!
Tefekkür et! Ayıp, yazık; kulsun, farkında değilsin!
Mecit AKTÜRK
Seslendiren: Mustafa Doğan
SONSUZ TEŞEKKÜRLERiMLE...