Sür eşeğin Niğde ye
SÜR EŞEĞİN NİĞDE YE
Anlatamadıklarım is bağlamış içimde Bilir ‘misiniz dostlarım benim yandığım neye Zaman dokuz doğurmuş Matruşka’lar iç içe Kör keçi racon keser geçmediği köprüye Bu at eyer vurdurmaz azıya almaz gemi Yiğitlik mertlik ölmüş devir puşt’luk dönemi Kahpelik kara borsa tezgâhta mal yok emmi Geçti borun pazarı sür eşeğin Niğde’ye Kurt ağız değiştirmiş meyletmiş havlamaya Köpekler haydır hayda yeltenir ulumaya Dinsizi imansızı densizi susturmaya Pabuç gibi dil lazım ağız gerek sövmeye Silah olmuş merdane kılıç oldu oklava Azar işiten evlat dava açmış anaya Hastalık kolik olduk doktor ilaç bedava Ekmek elden su gölden at mitili gölgeye Küfür ağızda sakız çeyne çeyne de tükür Ar aksak Hayâ topal gidişat paldır küldür Asıl azmış bal kokmuş arsıza toy düğündür Hadsiz çıkmış devlete ana avrat sövmeye Bu yüz yılda kan vahşet koydular önümüze Sen git öbür yüz yıldan iki yer ayır bize Hayde, kanka düş yola burdan ekmek yok bize Bey çirkef ağa kurnaz tilki girmez bu köye Geri dönüş yok artık tufanın son kavşağı Teknoloji kudurmuş adı da bilim çağı Beş Bin yıllık töreyi ettiler alaşağı Kot pantolon çağında çattık demokrasiye Muhittin Laçin (misali) |