HAYATSigaramın dumanıyla dertleşerek hep gizlice, Ömür boyu, çözmek için uğraştığım zor bilmece... Hayat bir sel, akıp gider, çırpınırken içinde biz Ufalanıp kayboluyor, aylar, yıllar, gündüz, gece... İlk sayfada, ’Sonun ölüm’ diyen acı önsöz, hitap Ve o sona varana dek bunca uğraş, herkes bîtap... Sayfalarca dert yazar da, ’Hayat’ denen kara kitap, İçindeki tek mutluluk, aşk var, o da bir tek hece... Çizilmiştir sınırları, fakat insan aşmak ister, Bazen yürek dolar, dolar, isyan ile taşmak ister, Ya da bazen, bir şiirle, bir şarkıyla coşmak ister Böyle akıp gider zaman, anlamazsın, nasıl, nice... Bazen, bütün günahların, tek suçlusu olur kader, İnsan görmez hatasını, hep kaderden şekva eder, Oysa, boş bu yakınmalar, böyle gelmiş böyle gider, Sanki hayat dalga geçer, bizlerle hep, ince ince.... Hiç sonu yok gibi hırsla, bir kumaşı dokur beşer, Elimize verilmiştir, iki iplik; hayır ve şer. Kum saati boşalınca, takvimden son yaprak düşer, O kumaşla bekler bizi, hesap için, rûz-i mahşer Oyun biter, perde iner, son ışıklar da sönünce... Ünal Beşkese ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: şekva.............: yakınma, şikâtet rûz-i mahşer.: ahretteki hesap günü |
İnsan görmez hatasını, hep kaderden şekva eder,
Oysa, boş bu yakınmalar, böyle gelmiş böyle gider,
Sanki hayat dalga geçer, bizlerle hep, ince ince....
........ Yaşanmışlıkların insan yüreğinde yarattığı erozyonu ve isyan duyularını içeren mükemmel bir eserdi okuduğum dizeler. Hisseden yürek ve yazan kalem sahibini içtenlikle kutluyorum