Gitmelerin Geldi AklımaUyumuş muyum? yoksa kendime uyur numarası mı vermişim Pek üstü örtülecek bir dava değil karanlığa kin gütmenin ışığa faydası yok Dut yemiş bülbülüm bağlar basiretimi gonca büyüğü güller Sus desende susamam çığlığım kırk haramilerin ganimet ise seni sevsem de ne değişir sende bilmiyorsun Çok volta atmışım o gönül avlularına acı bana ne ki, neyler ki! Serçe ölülerini kıl köprülerden geçirip, Nuh’un tufanına takas edeli kendime ait değilim nede sana Her sabaha birbirinin izine basıp gelen düş sürüleri önce ayakları dışarıya taşan suya , sonra iki canlı toprağa kanat pençe izlerini bıraktı Bir buçuk avuca düştü isyanımız bir türlü bastırılamıyor Gel gelelim asıl mevzuya baba ocağına iki sefer adım atan yırtık pabuçlarım Fukaralığın o serçe parmağı suyumuza; Ya tutarsa mayasını çalarken velhasıl kimseye derdimizi diyemedik Komşu kadınlarının günaha en çok benim adımı yakınlaştırılmış gibi uzağa Burun farkı atların geçişlerini izlerken gitmelerin geldi aklıma Acının acıyla defnedilmesi yöresel bir kimliktir resmimiz siyah beyazla alakalı kimle hangi tarihte idi Her seferinde yıpranmışlığın dönüşünü gördük de inanmaya inat kesildik Hele ki ağzı burnuna yamulmuş çelik çomak oynayan çocukların birinin gözü var çatlar sabır taşı Bekarlık sultanlığın hükmü,mührü biz de siz neredesiniz 19.02.2021 İST |