DELİ GÖNÜL
Vefası yoktur, bu dünyanın,
Ne efkârlanıyon, deli gönül. Sonu gelmiyor, bak bu hülyanın, Ne efkârlanıyon, deli gönül. Çekildin sineye, artık pustun, Niye bu celâl, kora mı bastın, Sesin duyan yok,canamı kastın, Ne efkârlanıyon, deli gönül. Rüzgâr ektin,hep fırtına biçtin, Göçmen kuşlar gibi, ele uçtun, Kar altında, çiğdem olup açtın, Ne efkârlanıyon, deli gönül. Sevdiklerin attı, türlü kazık, Gam keder heybende yüklü azık, Ne ferman dinledin nede tüzük, Ne efkârlanıyon, deli gönül. Meçhul de yittin, eyledin firar, Yüklediğin dertler, belim kırar, Kendi kavlinde, kılmadın karar, Ne efkârlanıyon, deli gönül. Bir hiç uğruna harlanıp yandın, Sevda pınarından, içip kandın, Herkesi kendine, dostmu sandın, Ne efkârlanıyon, deli gönül. Aşkın pazarına, tezgah açtın, Nadas gönüllere tohum saçtın, Nar-ı cehennemde koru seçtin, Ne efkârlanıyon, deli gönül. Ömür tükendi, yaklaştın sona, Mutlu olmayı, çok gördün cana, Kurumuş dala, bülbül mü kona, Ne efkârlanıyon, deli gönül. Erdemî sezdirmez, yürek dağlar, Şol yanı buruk, her gece ağlar, Meyve vermez gayrı viran bağlar, Ne efkârlanıyon, deli gönül. |