GURBET YOLU
Anadan, babadan, yardan ayrılıp,
Savrulup gidersin gurbet yolunda, Hatıralarla dolu maziyi anımsayıp, Kaybolup gidersin gurbet yolunda. Kalbine sapladığı acı hasretiyle, Yanıp tutuşursun gurbet yolunda, Ceplerini doldurduğu alın teriyle, Karnını doyurursun gurbet yolunda. Yılların yorgunluğu ömrünü çürütür, Acılarla sürünürsün gurbet yolunda. Ne yüzünü güldürür ne de öldürür, Yaşamaya çalışırsın gurbet yolunda Her tarafını kahır isyan sardığında, Yaralar bağlarsın gurbet yolunda. Saçlarına aklar düşüp ağardığında, İhtiyarlar dönersin, gurbet yolunda. Bovulunu alıp yollara düştüğünde, Hayallere dalarsın gurbet yolunda, Köyün vatanın aklında geldiğinde, Ah çekip ağlarsın gurbet yolunda. Zehirli şerbettir zorla yudumlarsın, Günden güne erirsin gurbet yolunda Nefesin kesilir canından soğursun, Azrailini beklersin gurbet yolunda. Sızlayıp inlesende çare bulunmaz, Ağıtlar yaksanda derdin durulmaz, Kanayan yarana merhem sürülmez, Çaresizce kalırsın gurbet yolunda. Yeter gayrı Erdem yazdıkların yeter, Bu gurbet elleride hepsinden beter, Yüreğimize bağlattığın acıyla keder, Elbet birgün Vatan toprağında biter. |