ASİ KÖLE SPARTAKÜSUmuttu, ışıktı Ve inançtı Spartaküs Bir kibrit çakmış Karanlıkların korkulu rüyası Bir meşale olmuş Bedeni gibi tini de Kanlı, kirli bir fahişe olan tarihi Güneşle yıkamakmış ereği Birler, yüzler, on binler birer çengel çiçeğiydi Köleler Yiğit, yağız bedenleriyle ışık seli gözleri Yakamozlar gibi parlaya söne Özgürlük şarabı içip, serlerinden geçmişler Kum gibi, karınca gibi Ve akan yıldızlar misali Açlar ve çıplaklar ordusu kölelerdi yürüyen Dalga dalga sel gibiydi Tarihin döl evine İlk özgürlük isyan tohumunu ekenler Ulaşmaktı erekleri Küflü, kokmuş karanlıklardan Doğacak kızıl şafaklara Köhne zamana meydan okuya okuya Öle öldüre, insanlığın ilk isyanıydı Oynadıkları bu kanlı oyun Ortaktı, yazgıları birdi Kaybedecekleri Efendilerin paha biçilmez servetleri Kölelik prangaları Ve onlar hiç kıyaslamazlar yaşamla ölümü Alpler ötesi Sicilya sevdasına vurgundu Hepsi Yüreklerinden taşan Ve gözlerine çakmak çakmak çöken Hınçlarına, kin ve nefretlerine sığınarak And içtiler, kan kızıl zaferlere âmin dediler Evren gibi sonsuzdu, gizemliydi Ve aydınlıktı düşleri Püsküren nar kırmızı lavdı Ve alev alevdi yürekleri Aşkların en kutsalı, tutkuların en masumu Zincirleri kırmak “Özgür bir dünya kurmak”, diyordu Trakya asıllı, Romalı köle Spartaküs Duvarları kaldırmak, surları aşmak Yenidünyalara ulaşmak Güneşle kucaklaşmak Çarmıha germek düzeni Milad olmak İsa misali Koşmak sevgiliye sarılır gibi Ölesiye sarılmak soylu zamanlara Ve başlar kanlı hesaplaşma Bir özge sevdadır İlk şenlik, ilk bayramdır bu Otağları, haşmetli Vezüv Dağı dorukları Kan akar oluk oluk yamaçlardan düzlere Vezüv dağı soylu ve yüce Parçalanır yüreği Koruyucu, kurtarıcı bir anne Kucak açar, tarihe not düşen kölelere Deprem olur sarsılır evren Güneş durur, Ay tutulur Ve şavkımaz yıldızlar Sular uyanır ölümcül uykulardan Çıra olup tutuşur alev alev Aşk ve şarap, tuz ve ekmekti özgürlük Roma korkar, dehşete düşer Ve tarihin dedesi Herodot Not düşer sararmış sayfalarına Özgürlük delisi Asi Köle Spartaküs Mayıs 2013 // ANTAKYA |