Zamanört perdeleri dört duvara sinmiş ve toz yutmuş kelimeleri dinle denizlerin dalgalara diz çöktüğü anları hatırla çekilmiş dudaklarımı düşün arasından dökülen ninnileri kan diye içtiğin nağmeleri sır oluşunu anlat mahvoluşunu , unutuluşunu sonra kar yağdırdığın o yaz gününe geri dön neye uğradığımı düşün , şaşır boşa okuduğum meydanları tekrarla kulaklarıma ve artık bu faslı kapat çünkü zaman yorgun zaman hissiz zaman köşesiz |