Arife Mektup 3Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Arife mektup üç
zindan gelen mektuba cevap
Önce selam ederek gözlerinden öperim
Hasretle kucaklarım afiyetler dilerim Umudum kaybolmadı şimdi hazan olsa da Sımsıkı sarıl sabra ve bekle, Allah kerim ’’Sanma gece çok uzun, ağarmakta tan yeri Bir sabah gitmiştin ya dönüşün şafak vakti’’ Çile doldurmak mış bu, Her Arife düşen pay. Boynumuz kılda ince, Hissemize düşen pay, Sen bunu hak etmedin, sevmek senin felsefen Sımsıkı sarıl Rabbe, Zindanda doğacak ay. ’’Sanma uzun sürecek, yaklaştı cemre vakti Bir sabah gitmiştin ya, dönüşün şafak vakti’’ Tohum yarılıp filiz, vermesi uzun sürmez Yeter tohum yarılsın, yaradan zayi etmez. Anlaşıldı ki artık bu dava burda bitmez Sen asımın neslisin, bu nesle paye yetmez. ’’Sanma uzun sürecek, karanlık bitme vakti Bir sabah gitmiştin ya, dönüşün seher vakti’’ Ben sizleri her zaman helal ile büyüttüm İlim meclislerinde hak ilmiyle eğittim Medeniyet yolunda pes etmeden zorluğa Her zorluk sırasında dedim ki ’’Allah kerim’’ ’’Sen hak yolun yolcusu, tam ayın doğma vakti Bir sabah gitmiştin ya, dönüşün ezan vakti’’ Bu mektubum son mektup, inşallah öyle olur Dilerim ki Mevla’dan bu hasretlik son bulur Belki orda yediğin taam son taam olur, Bunca süren hasretin tatlı vuslatı olur ’’Sen ki Anadolu’nun Yusuf yüzlü yiğidi Bir sabah gitmiştin ya dönüşün ezan vakti’’ Adını hasret koydum diktiğim fidanların Her baktığımda onlar sanki benim canlarım Bam telime dokundu rüzgar kırmış dalların Gamım kederim bana sakın ha üzülme sen, ’’Sen ki öksüz yapının son mimari varisi Bir sabah gitmiştin ya, dönüşün seher vakti’’ Ben bir günde hasretle vuslatı bir yaşarım Gece karanlıklarda ben kendimi ararım Doğmasın ay istemem, doğmazsa üstünüze Ümit varım Arifim sanma daha var zaman ’’Sakarya’nın sırtına vurulan o mühürsün Bir sabah gitmiştin ya bir ezanla dönüşün’’ *********************** |