Nisan,Çaresizlik İçinde Öylesine..Zaman ıssız, Yürekler üşüdü yalnız. Öyle bir pazar ki, Pişmanlık üstüne kurulmuş Örümcek ağlı bir tezgâh Tükenmiş,küllenmiş Aldatan ıslak zaman Kırlangıç ormanı, Aprilin sabah ayazında, Ömründen göç edişi Puslu gölgelerde,dert kaygısı Değiştirmiyor gerçekleri, Karanlık kafeste,kıyamet geçitler.. Neler yaşandı neler.. Bazen akıl kıtlıklarına acıyorum. Sonradan görmelerin En pespaye olanı. Türlü türlü bahaneler, Saklambaç oynayan hamallar, Sahtelik barındıran maraba Gülüyorum ağlanacak hallerine, Oysa orası, Artık umudun eşiği bile değil. Çok zavallıca... Her şey planlı programlı Üstünde tepinip durmuştu Bir gizli el, İçine sapladı hançerini.., Mahalle baskısı kuşatmış Kin dolu, nefret dolu Çaresizlik içinde öylesine... Keşke, Her şey bıraktığımız gibi kalabilseydi, Bilge,kasvetli derin acı sembol Hayatlarını bunun üstüne kurmuş Baca tütmez, Sefaletimiz bitmez, Kimin umurunda,meziyet İpe un sermek,ayrı bir eziyet Niye,bu kadar çoğaldı Havanda su dövmek, Aldırmaz,tahammülsüz Fukara nizami bakışlar Her şey her yerde, Sanal hayaller... Soran yok,sorgulayan yok Ne katmış ki, Bu hayata, Kelepir,maskeli mutluluklar... Böyle gelmiş,böyle gider Hayal kurma kardeşim benim Unut dedim, Unut Böyle gelmiş, Böyle gider Bu bahçe’nin astarı,talanı İşleme çuvallı,mavi entarisi Çengelli yüzünden beter, Tayfur beyninde,süslü tekerlemesi Sahte gülüşleri,incilerden ibaret Bırakmaz mangalda külünü, Vurgun yemiş,toprağı Yalancı kahkahaları ihanete işler. Giderayak, Gözü doymaz, Zifiri karanlığın Derin alaycı, Tükenmişlik abartısı.. |