O, Susup Giderken ..
Sen,
Bu şehirden Susup giderken uzaklara Karmaşık hatıralar içimde Terkedilmiş, Ben ve yalnızlığım Seni aradı, Geçmiş sokaklarında. Unutulmuş, Hatırlanmak yerine acımasız Kaldırımlarında derin bir boşluk Kapanırken gün, Arayacağım kimsemde yok Ama bitmiş bir şeyde yok. Ah, o Soluk, soluğa Köşe başlarına sinmiş Gidişinden kalan Avare, sahipsiz çocukluğum. Kaldırımlarında bitkin Sürgün yemiş Telaşlı, Gizli gizli söylenmemiş Sana dair, Sessiz çırpınışlarım Unutulan, savrulan Yorgun, ümitsiz ayak seslerim. Hatırladıkça, Gün batarken bu şehirde, Sensiz yüreğimi ezen Eski zaman bahar seslerin gelir İçime çektiğim tenindeki O değişmez, sokak kokuların Endişeli, tenha köşelerde Her eylülde, Sana sarılamayacak kadar Düşlerimin içine düşer. Birden, Serin gecenin içinden Sonbahar rüzgarları gibi, Ağlayınca, Gri yağmur bulutların Eylül gölgeleri gibi, Kaybolmuş geriye bakışlarda Kalabalıklar geçer üzerimden... |
Kaleminize sağlık.
Esen kalın