Hüzün Mahreçli MektupIrgalamaz gönlümü ne ekvator ne kutup Yağmur damlalarının şarkısını duyarım Yoksulluk girdabından hüzün mahreçli mektup Çaresiz çocuklarla insaniyetim yarım Ah doymak bilmez nefis arabam yatım katım İhale kotarmakla alayiş saltanatım Sarhoş kusmuklarıyla bereketli hayatım Altın mikrofon ile ezandır son sanatım İnsanı yaşatmaya bir gayret yok ki bende Çocuklar aç çıplakmış tüm bunlar ne umurum Kaygısı kendi olan can taşırım bedende Gam değil bağlasa da sinem zifiri kurum İçim sızlamaz benim öksüze ve yetime Dini bütün insanım ve de alnım secdeli Asla halel getirmem ben iyi niyetime Pek işimi bilirim bırak desinler deli İftar sofralarında cafcaflı davetlerde İbadetin hasını ben yaparım hilafsız Tadarım lezzetleri yumuşak lop etlerde Beyenatlar veririm hiçbiri değil gafsız "Mülk Allah’ındır" zaten lâkin hiç karıştırmam Hep sürer savururum kendim kazandım derim Gösteriş eşsiz işim hayrı da yarıştırmam Daha fazla mülk için her naneyi de yerim Fukarayı hiç sevmem olmaz onunla işim Ümerayla muhabbet kurarım bir şekilde Para kazanmaktır hep geleceğim geçmişim Çıkar kotarmak için konuşurum her dilde Makam mansıp sahibi dostum var yığın yığın Ziyafetler çekerim semirtirim hepsini Ben miyim müsebbibi Afrika’da kıtlığın Et sunarım dostlara iftarda sini sini Hüzün mahreçli mektup yok adresi ve pulu Uçak sipariş ettim keyfimin kahyasına Deseniz de ar etmem bana paranın kulu Gitmeye zamanım yok garibanın yasına Kaybetmeyi hiç sevmem mutlaka benim zafer Kasalarda saklarım altınları parayı Haram yemekten korkmam gitse de gözlerde fer Rakibe yediririm beş vakit paparayı... Ankara, 29 Ocak 2021 İbrahim Kilik |