dar bilet
bak bu ben, şehir eskizi
bu kıpırdayan hiyeroglifleri okuyan donakalan ve eski elbette var herkesin anlatmaktan kaçtığı hükümsüzdür paraflı bir hikayesi hüzün kuşun öldüğü uçurum sakar bir garson öfke inat, ipin çatallı ucunu ezberleyen bunak iğne çok kullanılmaktan nasırlaşmış özlemek hissetmiyoruz bileğimizi sokan akrebi bile bin yıllık sırrın ketumu merakla linç ettiğimiz gece bak bu ben, iki kişi için tek koltuk bir bavulun iç cebinde nûn.. |