Soytarı ..çırak içinde kaybolduğunda ustasıdır labirentin, çıkışı bulduğunda ise çırağıdır kendinin. yani; hikayenin bundan sonrası hep yenik..! bir çok film gösterime giriyordu ama hiçkimse bir saray soytarısının hayat hikayesini yazmıyordu. yine de mutluluğun kralı parmağında oynatan bir soytarı olduğunu bütün ödüllü film yönetmenleri biliyordu. bir de babam.. bana en çok babam yalan söyledi, ben en çok babamı sevdim. küçük kızlara büyük sırlar veren kadınlar hep annemmiş gibi gelirdi bana. sonra büyümeye bulaştım ve kimsenin küçük kızı değildim. ben çekiyorum siz patates deyin..! gülen bir yüz ve nişasta birbirlerini pek tanımazdılar ama hep yanyanaydılar; uzay boşluğuna, fotoğraf albümlerine, ve insanlara o an mutluymuşum gibi yaptığımda. çünkü eş anlamlıydılar deklanşöre basan hayat olunca bir saray soytarısının hayat hikayesini kimse yazmadı. yazdıysa gülün bana. yaz dediler sonra, uzunca bir kış bitmişti günlük tutun diye diretince mürebbiye ve tutmayanları cezalandıracağını söyleyince başlayıverdim işte. yıl sonunda, ilk sayfasından sonra her sayfasında den den olan ve "birşeyler uyduramadın mı" diye bağıran bir kadın vardı karşımda. yazdıysa gülün bana..! onların gerçekleri vardı; sürekli tahrif edilen bir düzenin içinde el sürülemeyecek kadar kutsal. ben dokundum onlara. yine de birgün, ödüllü bir film yönetmeni bir saray soytarısının filmini yapacak diyorum. eğer yapmadıysa. yaptıysa gülün bana..! nûn.. |
Ve ne yazık ki, hem gülüp hem de ağlayacağız..
Trajedileri içeren zeki şiir...
Kutlarım çok
Saygımla, şair.