SOBALI ODALARDedem, sedirin ot minderine yaslayıp arkasını, Tabakasından bir tutam tütün alır, İtinayla ve keyifle sararken ’cıgara’sını; Ninem, bağdaş kurup yer minderine, Sürerdi ’ikilik’ bakır cezveyi Mangala, külün kıvılcımlı yerine. Külde pişen kahvenin Köpüğü daha bir koyu olurdu. Kestaneler çıtırdarken sobanın üstünde, Bir de ’Radyo Tiyatrosu’ denk gelirse-kısmete- Mutluluk, aile boyu olurdu... Dışarıda ister tipi olsun, ister fırtına; Parmağımla yazılar yazdığım buğulu camlar izin vermezdi; Huzuru bozacak hiçbirşey İçeri girmezdi. Kaloriferli apartmanlar icat edilmeden önce, ’Sobalı Odalar’ ısıtırdı gönüllerde sevgiyi, bence... (2007) Ünal Beşkese |
Ne kadar güzel anlatmışsınız o güzel günleri... Kaleminiz hiç susmasın efendim. Sevgi ve saygılarımla...