YAKARIŞ
Ak karlar yagmış
Buz tutmuş yüreklerin esaretinde Beyaz teninde kardelenin boynu büküktür. Sende bilirsin... Al yazmalı allı gelinin biçare türküsünü Nasılda yürek kor alevler içindedir Naçar ayrılıklarının çırpınışı. Ey Gök Tanrı sen değilmisin Leyla ile mecnunu çölde birbirine kör eden Sen değilmisin Nasılkı dağları deldiği halde Keremi Aslıya yar etmeyen. Kar vurmuş tepelerin asi çiçeği kardelen Avuç açmaz aman dilenmez de senden ne etsin... Görklü Tanrı.. Bilirki vardır bir bildiğin, gizlediğin Kardelene demediğin Görürsün buzul yangınlar içinde Nasılda aman diler kor alevlerde yanan yüreciği. Sen insan ogluna bakmazsın gayrı Sen svgiyi yollara verdin.. Paraya pula yükledin... Uzaklıklarla beledin umudun tükenişini Aşkı hapsettin taş zindanlara. Senki Gök Tanrı... Zamana yenik düşürdün sevdaları Yüzümüze bakmaz oldun. Kar beyazı teninde iki siyah göz Yürek yangını boynunda ağır yüküyle Kardelen başını güneşe döner artık Celladına aşık idam mahkumudur Güneş deydikce ak tenine Buzul yangınları çözülür Damla damla sıcaklığı güneşin öldürür her bir hayat dalını Celladının elinde ölmek bile En büyük mutlulugu olur. Senki, paraya kul eyledin aşkı Makama mevkìye düşürdün de.. Kardelen senden aman dilenmez Heybenede girmez gayrı. NOGAYTÜRK |
Feleğe söylenen Tanrıaya söylenir ki; cahil çıkarız...
İşlerin sonuna bakılr, acısı olan da, sevinci olan da unutur orada.
Yüceler Yücesi Tanrı katına döner her oluşum.
Ordaki hissiyatımızdan habersisiz.
Çok saygımla Noğay..