arnavut kaldırım
olduğu yabancıya saldırıyordu
olamadığı tanıdığı yanından geçip giderken kadın olsaydım koynuma alırdım onu katran yerine süt emerdi izmarit atmazdı sokaklara pipetlerle doldururdu geçmişi boşluğun anasına söverken taşların arasında akan suya bakmaktan başka kimse bir şey yapmıyordu eskiden olsa bıçağımı çekerdim kendime dikine saldırırken yad parçayı kesip alabilmek varmışçasına yanımdan bana benzeyen biri geçiyordu uzaktan, bana kadın olsa koynunda yazgıyı emdirecekmişçesine biri bakıyordu yanından ona benzeyen biri geçip giderken |