İçimdeki Çocuk
Dalar gözlerim zaman zaman
Ruhum gezinir çocukluk anılarımda O yemyeşil ovaları buz gibi suları Ve kekik kokulu Dağları olan köyüm gelir aklıma Sabahları annemin hazırladığı Kahvaltının o muhteşem kokusu Burnumda... Her sabah pişirilen Dumanı tüte tüte yenen Mis gibi tarhana çorbası Birbirine karışan kaşık sesleri Ve Bir kalabalık bir curcuna... Annemin ve büyükannemin Hiç bitmeyen enerjileri Birbirine olan saygıları Amcamın işe yetişme telaşları Babamın o masum duruşu Belirir hayalimde Ah canım babam ahh! Bu dünyaya doymadan Gözleri açık giden babam Ne kadar azdı senle geçen zaman Bahçelerde sokaklarda oynardık Arkadaşlarımızla umarsızca Dert tasa bilmezdik Geçim derdi diye bir şey Yoktu omuzlarımızda Bir dilim ekmek bir dilim peynir En lezzetli yiyecekti Şarkılar söylerdim Bahçemizdeki ağaçların üstünde Ne kadar saf ne kadar masum Ne kadar çocuktum Dur durak bilmezdim O koskoca bahçe oyun parkımızdı Hayallerimizi yaşardık oyunlarımızda Özgürce Şimdiki gibi korkmazdık hiç kimseden Tedirgin olmazdı annelerimiz Kötülük gelmezdi ki kimseden Çocuktuk masumduk ve mutluyduk.. Büyükdük yetişkin olduk Dünya telaşına kapıldık Ölümler ihanetler gördük Acılar yaşadık Dünyanın kirlenişini gördü gözlerimiz Çaresizce Hep o masumiyeti Tertemiz sevgileri aradı yüreğimiz Ve Her çıkmazımızda İçimizdeki çocuğa sarıldık Çocuğa sarıldık... Fitnat Yılmaz |
Yüreğine emeğine sağlık
______________________________Selamlar