SU UYKUSU
Her yağmur yağışında
Su damlalarına sığınır yüzüm. Nasıl da güzel olurdu yağmurla abdest almak! Elimin kiri deyip attığım ayıpları, Gizlice işlediğim kusurları, Dirseklerime kadar battığım bataklığı, Aklımı , fikrimi , ruhumdaki yangını, Güzel sözlere tıkadığım kulaklarımı, Dilimi, zehirli dudaklarımı, İhanetimi, emanetimi, Aynada gördüğüm asaletimi yağmurla buluşturmak. Bırakın akıp gitsin çirkin yüzler, Çocukluğumu ağlatan asalak! Düşsün yakamdan artık Onun nasibi kaynayan sudan... Vicdanın sesi gürlesin, Çıksın düştüğü kuyudan Basamak basamak. Hesap sorduğumda suçum cevap versin, Ben bana şahidim. Gülerken can çekişen yanım dile gelsin, Suya anlatsın kabuslarımı Bana dokunmadan akıp gidiversin. Ey korkulara serpilen su! Yetti artık yüzüstü süründüğüm Yeşert içimde eminlik duygusu. Kaçıncı darbe bıçak sırtında aldığım Baştan ayağa kucakla beni Göklere uğurla, yücelsin varlığım. Dilimdeki zikir ıslansın, Niyetim ıslansın, alnımın teri ıslansın, Çatlayan sabrım, açmayan gülüm ıslansın, Mecnun’u yakan çölümde serabım, Ahımla tüten feryadım ıslansın. Tüm seslerin sustuğu ve görünmeyenlerin göründüğü vakit Beni şefkatinle yıka Tenimden akışını hissetmesem de Sudan elbisemi giydiren sensin. Sevince gözleri aydınlanan yanım, Bahanem köpürmüş kabından taşmakta, Bahanem altın tepside bana sunulmakta. Bir yudum içtikten sonrası ebedi sarhoşluk. Kahrolası şeytan! Ortadan ikiye çatla! Gökyüzü ağlamaklı Muradım sağnak sağnak su, Çoğu "ölüm" der buna, ben ise "su uykusu". |