Hüzzam
Her gecekinden fazla bir kadeh yudumladım
Penceremde güneşe gölgem hüzzam çalıyor İsıtmıyor yakıyor küstahça güzel kadın Gürleşen ihtirasıyla gittikçe alçalıyor Bence büyük delilik, şimdi bırakmalısın Kendin gibi çağlayan nehirle akmalısın. Yapma o güzelliğini ben de ettim kabul Yine yarenlik edip çerh ile ağlaşayım Ciğerimi delen ah hangi duadan makbul Belki aşkın piridir,solunda eyleşeyim Yoluma engel olma, doğruyu bulmalısın Şimdi başka gönülde hükümdar olmalısın. Her hali sahte beni hayattan koparıyor Dilinin kıvrımları zehirli yılan dolu Uzattıkça vuslatı ikbalim kararıyor Leyla her isteyince Mecnun keser mi kolu Yazık kör etme artık ben bir çöl ahusuyum Yakub’un göz pınarı Yusuf’un namusuyum. Saçlarını rüzgara bırak da dalgalansın Benim çizdiğim resme fırçan değmesin sakın Sen ömrümde duyduğum en gerçekçi yalansın Secdem kadar günahı gelin alnıma takın Kıskançlık mıdır bilmem içimde duyduğum his Kıldan ince sıratı geçmekse mevzu bahis. Çocuksu bir sevinçle masumiyet timsali Severek yüklendiğim ne ağır yüküm varmış Kalmadı yeryüzünde bana kalsa emsali Onun da bilmediği hakkında hüküm varmış Şimdi kaya gibi sert,rüzgardan hoyrat özüm Münasip bir limanda demir atmaktır çözüm. |
Emeğine yüreğine sağlık
_______________________________Selamlar