Âh’ın Güvertesi
Martılarda bir telaş, sanki deryâ tutuşmuş
meğer sahile vuran, kanadı kırık kuşmuş aylan bebek uzanmış, kumda bir şey arıyor matem tutan dalgalar, saçlarını tarıyor hem akdeniz, hem ege, mahcuptur bundan böyle kaç bin masuma kıydın, zâlim esed, sen söyle yuvaları yıkanlar, yıkılsın evleriniz aylan’ın feryâdıyla, dövünsün dursun deniz toy masum tomurcuklar, kurudu yaş dallarda nice can ziyân oldu, lastik botta sallarda kos, lesbos, ya da limnos, gecenin ilk durağı kaybolduk denizlerde, n’olur yakın çerağı sâhiller makber oldu, binlerce iskeletten hüküm var mücrimlere, ilâhi adâletten yükle tüm günahları, âh’ın güvertesine götürsün şu dalgalar, okyanus ötesine yüz, iki yüz, ölürsen, yakarsın yüzbinleri imdât, der çağırırsın, şeytanları cinleri her gün binler ölürüm, hâlâ kalbin kas katı benimki can değil mi, ey be vicdansız batı! bu vahşet ve bu zulüm, yüzsüz batı’yı boğar ya dünya tümden batar, ya da yeniden doğar İdris Esen, Kasım, 2015, Erenköy |
Saygılarımla.