(Değil elbette "Otuz iki kısım tekmili birden"
Çaya tutkunluğumuz Leyla’dan,
sanmayın Divan-ı Kebirden...)

Ünsiyet mevsiminin ışıl ışıl perisi
Bakışlarında süzer sızısını gönlümün
Çaydanlığa nişandır dışında mukim isi
Beklemeyiz bu demde ne şan ne unvan ne ün

Gönlüme şavkı vurur huzur bestesi çalar
Bestenigâr şarkının güftesi mülhem çaydan
Cem olur cam içinde aşk ıtırlı parçalar
İklimde bir gül açar sureti miras aydan

Yankısı gelir ana ötelerden bir sesin
Nedim’den Fuzuli’den Bâki’den dem vuran sır
Buğusunda kokusu Leyla’daki nefesin
Kahve kırk yıl hatırlı çayınki tam bir asır

Semaverle demliğin ünsiyeti hep kaim
Camdaki zarafeti kıskanır eşsiz nigar
Mecnun Leyla yüzünden çay yurduna müdavim
Sohbeti çayla açar dört mevsim bizim diyar

Çayın yanında bazen bir de *susamlı halka
Dişlerin arasında çıtırtısı musiki
İnce belli cerende yerindedir fiyaka
Muhabbet meclisinde çay olmalı illaki...
Ankara, 24 Aralık 2020 İbrahim Kilik

*Simit