EL AÇTIĞI ŞAİRİN SADECE RABBİ...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Yaldızlı bir yolun hünkârıydı aşk ve sözcüklere rest çeken sessizlik iken aşkın kâbusu belki de nazenin yüreğin feryadıydı kurşun kadar ağır geçmek bilmeyen zamanda açan zambaklar gibi sadece aşkın bekasına odaklı bir rötuşta hâsıl olan bir gülüşe meyleden sessizliğin o vakur ç/ağrısı ve düş bulutlarına kondu şiire ve b/ağrı açık bir resme meyletti aslında bir kâbusun ötesinde idi yaşadıkları ve elemin seyrinde seğirdi gözleri bilinmezin ta ki geceye rest çekip de kaparken kapısını aşka ve hülyalara belki de o sarkıtta saklıydı şair ve gizem en çok da yalnızlık doğasında saklı ve şair yalnızlığına âşık bir kebir gibi kibirli acılarını yüklendi ve çıktı bilinmeze doğru sesinden gitmeyen hüzne biat bir şiir oldu ve uçtu s/onsuzluğa… Bir gülücük bahşetti evren Sevdalı bir semazene âşıktı ne de olsa gizem Aşkın türküsüydü yoldaş şaire Şairdi yoldaş kaleme Kalemse kimsesizliğin kalesinde saklı Bir vaveyla günbegün büyüyen Bilinmezin seyrinde Bir kalender meşrep ki Hükmettiği kaderin Ses etmeden yüklendiği bunca hasretin Aslında doğasında saklıydı kalem ve şair Doğasında saklıydı bilinmezin ve yalnızlığın. Bir öyküyse neşreden Öykündüğü aslında hiçlikti şairin. Gölgesinden dahi haz etmeyen Nice kimlik Nice kindar ve beylik söylem Oysaki aşk ve sevgi olmalıydı İnsanlığın mahlası O hıçkırık ki sadece Rabbin duyduğu Ve devasa bir sağduyu saklı iken Şairin ruhunda raks eden Nice gölge şiarı ömrün Nice eda elbet külfeti şairin Nice nida uzağında Nice riya yüreğin yongası solarken günbegün Hala ne istiyordu evren? Kıt kanaat sevenlerden olmadan Nazı niyazı da tükenmeden Esmer renkli ekmek aşkın ve rahmetin kendisi Beyaz teninde göğün Kanat açtığı ufka yenik düşen bilinmezin Hem bilindik ne kaldıydı da? Şairin özlemi sadece huzurun kat izine Serilmek ve dokunmak rivayetin de Ta kendisi iken mutluluk Bir feryadın da tükenişi iken Elbet ufukta saklı onca umut Yoksa fıtratı mıydı gizemin kendisi? El açan bir beşer olmadan geçmişken hayatı El açtığı sadece Rabbi Tanıklığında meleklerin Kusursuz addedilen bir sevda masalı elbet Evrenin bahşettiği Bir ikram ki Günbegün büyüyen bir hüzün kadar derbeder İklimde saklı coşku ve ruhu İkilem yüklü tabiatın rükû Ettiği sabrı Elbet şükür odaklı bir gizem. Bir tevafuk ki Reddi güç kabulü güç bunca duygu Firar ederken şairin yüzünden Düşen bin parça Olsa da ruhun niyazı Saklı tuttuğu elem İnhisarında ömrün Kayıtlara geçmeliydi Bunca firarı utku Bir haşmetli girdap ki raks eden Nazenin bir güfte ki Notaları cezbeden… Hünkârın hükümranlığında Boyutsuzluğun aşkı ki İnkârında özlemin Gözlerine dolan yaş Gözlerine doğan gibi Yine de gece ve şiir idi sırdaşı Sefil şairin öykündüğü aslında Huzura dönük yüzü ömrün Vedasına az kala şiirin Dilediği kadar sevmekle iştigal Evrenin verdiği ilk ve son hüküm. |