döngüye başladığımız yerde
sana göre miydi enkazları kazalardan sonra boylu boyunca öpmek?
bir kaç iki yüz yıl önce medyundun kendine, histeri ile sıtmayı karıştırdılar senin yüzünden onlar da sana hazan, sana borçlu ve sana acemaşiran gönyeyi ilk defa kendimi ölçerken buldum ne kötümser yanılgılardan geçtim misal aşık olana kadar biliyor musun? hiçbir şey sandığım kadar uzun değildi ve umduğum gibi ölçemedim kıpır kıpırdı durduğu yerde duranlar derileri kav mantarlarıyla kaplıydı asimetrik haçıyla gömülen keşişlerin yağlı beliklerini neden düşünür insan? tutuşup yanmanın esaslarıyla ısınmaz mı bu yörünge? hep öyle olmadı mı? bana böyle anlattın yine ben nefretle kendimi bastırırken cehennemden ve tenimdeki kıvılcımdan kurtulamazken onca iyi yüreğe rağmen onca ritmik darbeye atmacalarımdan biri senle beraber tüm yaşamdan ürküyor ve size saldırmasın diye onu etimle tutuyorum diğeri onu daha çok seviyor onu nasıl tutacağımı bilmiyorum işte ya dellenir de korursa etimdeki mihmandarını arzusunu ya tüm yaşamın ve senin üstünden uçarsa? çocuksu şeyler bunlar anlatması bile gülünç hayvanlarımdan uzak dur beni etiyle durduran da yok ben doğmadan önce dev bir deprem olmuş olmalı vermedin o gizi bana yıkıntıları ben yaşam sandım böylece şimdi her şey neden yanacak biliyorum sen de bunu bilmiyordun |