Kapıdaki ses.
Kesik kesik soluyan neyin sesiydi
Kuşatılmış cepeçevre silinen değişen Saydam bir gece görüşmesi Her ne diyorsa gecenin ağırlığını taşıyan O senmisin yoksa belirtimi inleyen Aktı pencerenin öbür yanına Çizgilerinden ayrılarak Yeniden seslendi kısık kısık Diri degilim ben! Saydam çizgilerin ardında hala Kıvrılan gölgesinde uzayan Diri değilim ben bekliyorum gel Duydum ben evet duydum ben Ama gidemem ben. Uzayip kıvrılan saçlarıni gördüm Belki bir algılama duygusu Belki bir varlıksızın korkusu Belkide yitme duygusu Intikaya doğru kanayan yarasını. Mantıklı gelmiyor bana hiç bir şey Söyleyin mantığın varlığını Yoksayımlar içinde varsaydığımız İçini doldurmak neden Hangi kahin, hangi boşluğu anlatacak Hangi ruh bizi duyacak Anlamıyorum... |