SARIKAMIŞ DESTANI
SARIKAMIŞ DESTANI
Serde var delikanlılık çağları Geçtik ovaları, aştık dağları Dillerde Seferberlik türküleri Eritir yüreğimdeki yağları. *** Bir akşam yeni doğan bir ayla Karşıdan göründü Erzurum yayla Zabitan atlı, nefer yaya Geçtik Paşa’nın önünde içtimaya. *** Serildi önümüze Sarıkamış yolu Kar, fırtına keser eli, kolu Karlı dağlar dikildikçe dikildi Vadilerde aç kurtlar uluyordu. *** Tırmandık dağları dolana dolana Can dayanmaz kar altında kalana Bulamadık yolları, aşamadık belleri Allahüekber’de buyan buyana. *** Buzdan ağaç her Osmanlı askeri, Yapışmış dipçiğe, ayrılmaz elleri. Pusuda yatarmış Rus’la, Ermeni “Bozulduk!” dediler çekildik geri. *** Yerde buz, gökte ay parlak Düştük yollara karın aç, ayak çıplak Son kez anarak sıladaki gelini Gömüldük karlar altıda kalarak. *** Bit derdi bir yandan, başa bela açlık Can havliyle Erzurum’a zor vardık Herkes arar bölüğünü, birliğini Çırpınır kederinden teğmen Sadık. *** Ah, sılaya bir vasıl olsaydım! Önüme acılı tarhanayı koyaydım Derken gözlerim karardı, bayıldım Merzifon şifa yurdunda ayıldım. *** Odalarda inler nice körpe canlar Kimi anam der, kimi nazlı yâr Boş boş bakarlar, sanırsın deli Gözlerden süzülür kanlı yaşlar… *** “Ah Seferberlik büktün belimi Saramadım ince belli gelini...” |
Şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum.
Veli hocam şiir ve yorum muhteşem olmuş.
Sesinize, kaleminize sağlık. Yürekten tebrik ediyorum. Allah bir daha böyle memleket şiirleri yazdırmasın.
Selam ve saygılarımla.