MASUMUM BEN...
Sürgün edilmiştim,hayallerimden...
Bir uçtan bir uca, heveslerimden.. Müebbeti yemiştim,özgürlükten.. Kodese itilip kakılan hakir ben... Geçmişten kalan izlerle derince.. Yaralar,acılar,sancılar girince.. Uzandım somyama,serince.. Aldım başımı ellerimin arasına.. Kime ne etmiştim ki oysa? Duvarlara çarpan sesim isyanda... Yankılandı karanlık koridorlarda... Gardiyan gaflet uykusunda... Haykırdı suretim,miskin suratına: "Kalk! "dedi "Bak şu kadına!" "Oku derin çizgileri".. "Her biri bir eza,her biri cefâ" Duramadım,bağırdım,kızgındım... Defalarca. "Masumum ben,masumum ben, masum!" Silkindi gardiyan,öfkesini kustu... Zemheriydi fikrim, mevsim kıştı... Yerler badana... "Rüyaymış" dedi pişkindi: "Dön koğuşuna,defol git odana!" Derin bir iç çekerek güldü,kaygısız... O da hadsiz,o da bu masuma saygısız... Çaktı kibritini,yaktı bir sigara.. Savurdu küllerini,tüm isyanlara... O an koptu ciğerimden,sessiz bir nara! Yankılandı karanlık koridorlarda.. Gardiyan tarifsiz kuşkuda.. Gözleri delirmiş sanki,pusuda... Haykırdım,eyvallahsız,suratına... Kızgındım,kırgındım.. Boşa yıllarca yatmıştım.. Sebebim,katledilen umutlarım.. Susmadım,güzel günler hatrına.. Bağırdım,kalbim çığlık çığlığa... "Masumum ben,masumum ben,masum!" |