YALNIZ ŞOVALYE
Ey şair!
Şairim diye yola çıkmışsan eğer unutma Yalnız şövalyesin artık Küsme yalnızlığına dert etme sakın Sahte gülücüklerini halkın el çırpmalarını Umursama asla aldanma. İkiyüzlü yalan dünyanın maskeli balolarında Tenkit edecekler, yereceklerdir seni bil! Solmasın duyguların dallarında Her daim tomurcuklansın taze filizler Ruhunda açsın çiçekler. Bu yola baş koydunsa artık Bağırmaktır karanlıklara görevin Bir elinde meşalen, bir elinde kalemin Parlasın ışığınla keskin kılıç! Girmesin kınına hiç. Dünyanın tatlı sahte şehvetleri hazzına Kapılarak sevdalı şiirler yazacaksan Divane şaire çıkacaktır adın Unutma ki... İşte bu yolda şimdi çuvalladın. Takvim yapraklarının solduğu, Savrulduğu zamanda Vakit hızlıca akıp, vardığında menzile Gözlerin düşse dahi zifiri karanlığa Korkma! Rehberin yoldaşınsa melekler Şiir sofrası kurmuşlardır ozanlar Çalsın sazlarında nağmelerin Gelişin kutlansın. İlkbaharın güneşi sıcaklığına denk Okunsun ışıltılı şiirler Ak gerdana dizilsin incileri Sen ki! Ey yalnız şövalye... Ufkun kızıllığında mest olsun yar gamzeleri Emsin! Batırsın güneşi. |
"Bu yola baş koydunsa artık
Bağırmaktır karanlıklara görevin
Bir elinde meşalen, bir elinde kalemin
Parlasın ışığınla keskin kılıç!
Girmesin kınına hiç."
Çelişki gibi görünen bu ikiliyi bu dizelere çok güzel eşleştirmiş...
Kutlarım...
Saygılarımla...