YORGUN GEMİ
Bulutlardan toprağa damlası yağmur gibi
Düştüğünde Ozan’ın yıldızları sönecek Sıçrayarak yüzüne bastığı çamur gibi Dua edip kimisi arkasını dönecek Hüzünlere boğulup kederli aynalarda İhanet edenlerin gülmeyecek yüzleri Donuk kirpikleriyle bakışlar semalarda Şu beşer-i âlemden silinecek izleri Ne mutlu ozan sana dikenliyse yolların Öz su alın terinden al lale bahçesinde Uğultusu duyulur sonbaharsa halların Kıvanç dolu geçmişin yolculuk öncesinde Sığınacak liman yok! Nede derdine em’i Düşsel yalan dünyanın kıymeti kaderinde Çatırdayan gövdesi su alan yorgun gemi Kim bilir kaçıncı kez sevdası seferinde Ozan etmez teselli, atar köze kendini Elem dolu nağmeler dökülür dillerinden Demlenir alevlerde aşar iken bendini Yükselir göğe ruhu tortusu küllerinden |
O gemi yorgun olsa da bu bu tufandan selamete çıkacak.
Şiiri ve öğretisini ,yazan kaleminizi kutlarım abi.
Her zaman saygımla.