Son sözün gereğine uymayan zarardadır
Kur’an’ın talebinden şikâyet getirmeyin
Dünyanın nimetini kullananlar kârdadır
Aklınızı sakın ha nadasa yatırmayın
Hüzne götüren yolda dört açın gözünüzü
C/ismimiz esmadandır, yemeyin sözünüzü
Nafile amellerle sakın ha izinizi
Levhi mahfuz hükmünün yolundan saptırmayın
Toprak nelere kadir, olmalı sırra mazhar
İntizarı can yakar, mazlumun
Allah’ı var
Ben benden bir bedenim, beni ben eden Kahhar
İnsansınız, insana beddua ettirmeyin
Olanların sebebi, hayale daldıran o
Ondan b
aşkası
yalan, yüzleri
güldüren o
Ferhat’ın külüngüne dağları deldiren o
Ölümsüzlük iksiri, hiçliği yıktırmayın
Gecenin sabahında,
dosta çıksın iziniz
Baş tacı edenlere,
güleç olsun yüzünüz
Bir meçhulün mimarı
gurbet elde gözünüz
Size emanet canı,
dünyadan bıktırmayın
Sabrının sınırında, hoşgörün, kimlik kartı
Biraz düş, biraz hayal, nefisten gelen dürtü
Düşlerin paydasında, insan olmanın şartı
Acizleri belleyin, sakalı kaptırmayın
Yorulsan da bahtından, haklı yanında görül
Suphanallah diyerek Hakk’ın tahtına kurul
Harama yönelme ha, senin olana sarıl
Gönlünü liman bilen gemiyi batırmayın
Alev küle dönünce, akıl veren olur çok
Elle vedalaşınca, menzile varmalı ok
Kirpikler sevmez yaşı, hayatın provası yok
Rüyalar göç ederken, avare oturmayın
Keşkenin buruk tadı, tenden öte geçerek
Kibirden arınanı, ruhun eşi seçerek
En üzgün anda bile, sevmeye ant içerek
Oku emrine uyun, suratı astırmayın
Yaraya
sevda basın yaşatsa da hazanı
Aşk kokan saatlerde tatmalı heyecanı
Küskünlük hoş huy değil, hassaten ricam canı
Yaşanmamış yıllarda hayata küstürmeyin
Dünyanın tadı gelir, ruh dengini bulunca
Kula rağbet etmeyin, önünde eğilince
Han yolcusu han ister, menzile yönelince
Karanlık sokakların yolunu tutturmayın
Bir ömür adananlar, yıksalar da mihrabı
En özlenen insanlar yapsalar da asabi
Geceler güne gebe, Delibal’ın talebi
Vuslata çıkan yolda, umudu yitirmeyin
Celil ÇINKIR - DELİBAL