//
.
.
.

öyle
yoksun ki,
her gün doğumunda
yokluğuna varmışsın gibi harflenmek üşütüyor kelimelerimi

öyle
yoksun ki,
mavi bir düşe her gölgelenişimde
lacivert bir yalnızlık med-cezirleşiyor kumsallığımın çöllerinde

öyle
yoksun ki,
öpmüyor artık aşk dudaklarımdan
yaşamak ki faili mecbur şiirlerimde dört mevsim eksik bir cümle

öyle
yoksun ki,
sussam kapım hep duvar
çığlık olsam suskunluğuma, çıldırsam mesela dilim dört duvar

öyle
yoksun ki,
zakkum giydirsem de kokusuna,
dokusuna dönmeyişinin yine de ölmekten anlamıyor bekleyişim

öyle
yoksun ki,
gün gelecek biz olamamanın
anlam kargaşasına kıvrımlanıp kendi varlığından bile şüphe edeceksin

oysa,
sevgi emek,
aşk ise çengelsiz yürek ister.. yoksa,
cesaretin sevgiye, aşka gitmek olmalı kalmanın tarifesi de adresi her şafakta…

.
.
.
//


ilhanaşıcıaralıkikibinyirmi