Breaking Good
seni fazla sevmek narkotiğe giriyor,
arka camı tam kapanmayan bir arabadan sesleniyorum Yardım! göğsümü ortasından ikiye soğuktu sıkı sıkı giyinmiştim ete geç ulaşayım diye, eğer bir şeye bıçak girebiliyorsa o şeye güvenilir, onaltı yaşından küçükler neden bıçak taşıyamıyor ki ilginç o kadar ağır bir şey değil bu, kendi bacağıma sivri tarafı hafifce dokundum, etin sigortası olduğundan mu nedir ben bu olayda en az ciddiye alınandım ve henüz sen ceylan kontenjanından arabaya binmedin, bir ceylanla seni ayırt edemiyorsam bu da benim ayıbım olsun,bu mağlubiyet ceylana da yazar neyse, hiç yardımcı olmadığım bir konu var torpidoda konu gittikçe büyüyor evlat değil bir şey değil baya büyüyor gözümüzün önünde ben de baya büyümüşüm ama bu bıçak ben de olduğuna göre onaltıdan falan iyi büyüğüm, bir kesik var göğsümde arada öptüğün bu yaranın ruhsatı var memur bey benim bir tek gözyaşım hız sınırını aşmadı bugüne dek, kurallara uygun ağladım hep,dikiz aynasına bakıyorum arka koltukta bir ceylan öndeki aracı takip et diyor eğer öndeki araçta da bir ceylan varsa bu polisiyeye girer diyorum içimden şişman ve donutu olmayan polise dikiz aynasından ceylanı kesiyorum kendimi kesmem gerekirken ceylanın aksan gayet iyi hali vakti yerinde nereye gidiyoruz diyorum beni aldığın yere diyor hiç hareket etmeseydik zaten oraya çoktan varmış olurduk diyorum sen devam et diyor, sigarası pall mall sen devam et diyor ormanlık bir yere gidiyoruz her yer yeşil ve yıldız kaplı gök, solda terk edilmiş bir benzinlik içerde kesin adres soran en az beş genç leşi vardır diye içimden geçirirken az ileride orman girişinde dur diyor ceylan bir adam yaklaşıyor elinde tüfeğiyle arabanın içinde ceylana iki el sıkıyor arka camı görmen gerek her yer kan aniden silecek çalışınca kanın önemini anlıyor insan cam bir kırmızı bir beyaz silecek hareket ettikçe off yavaşça yürüyerek ormanın içinde kayboluyor avcı, birden sis bastırıyor göz gözü görmüyor radyoda sevdiğimiz şarkı çalıyor ’’Killer you’’ birden sis dağılıyor bir bakıyorum salonda sen en sevdiğim gidişinle oturuyorsun kafanda avcı şapkası içerisi nasıl duman bir ceylan banyoya doğru yürüyor, masanın üstünde onaltı yıllık bir bıçak seni sevmek organizeye girer arka camı tam kapanmayan bir yangından sana sesleniyorum yandım |
tutkunun ilmihali şurada zarif
lisansı olmuyor ölümün