ÖZLER İNSAN
Çocukluğunu, gençliğini, geçmişini özler.
Kızsa, bağırsa, süpürge sapıyla dövse de annesini özler. Okula ilk gidişini, ilk öğretmenini, öğrendiği ilk harfi, ilk heceyi, okuduğu ilk kelimeyi, cümleyi özler. Ailesini özler; annesi, babası, abisi, ablası ve kardeşleriyle hep birlikte olduğu günleri. Tarlayı, çapayı, orağı, küreği, sıcağı, soğuğu özler. Sıcaktan bunaldığında sığındığı ağaç gölgesini, soğuktan donduğunda başında büzüştüğü ateş kenarını... Köyünü, köyünde ilk yüzdüğü nehri, seyretmekten bıktığı ağaçları, çeşme başlarını, pınar başlarını özler. Sıktığı ilk mermiyi, vurduğu ilk kuşu, tuttuğu ilk balığı, çaldığı ilk meyveyi özler insan. Harman zamanı gittiği tarlalarda bahardan ekilip yetişen bir kiloluk karpuzları, gün vuruğu kavunları özler insan. Şehre ilk gidişini, okumaya/çalışmaya gittiğinde köye ilk dönüşünü... İlk bayramları, düğünleri, mevlitleri, seyyar bakkalı, köy yumurtasını, inek sütünü, köpüklü ayranı özler. Annesinin yemeklerini, babasının verdiği harçlıkları özler insan. Söylediği, söyleyemediği her şeyi özler... İnsan hep özler azizim, hep özler. Geçmişin hapsi mi, geleceğin belirsizliği mi bilinmez ama insan hep özler. (22 Kasım 2018) |
Çocukluğunu, gençliğini, geçmişini özler.
Kızsa, bağırsa, süpürge sapıyla dövse de annesini özler.
Okula ilk gidişini, ilk öğretmenini, öğrendiği ilk harfi,
ilk heceyi, okuduğu ilk kelimeyi, cümleyi özler.
Güzel bir şiirdi, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...