ERZURUM KEVELLERİ
Tebrizkapı’da idi Kevelciler çarşısı
Debbağlar, keçeciler, çarıkçılar karşısı Dadaş, kürk demezdi de derdi adına kevel Kürklere erişirdi ağalar beyler evvel Koyun kuzu derisindense pek makbuldü kürk Dükkân önünde hazır, müşterisi Kürt’le Türk Deriyle yün papakla korunur aziz kelle Yoksa kürkün papağın çek dur sen de lahavle Kevel, paltodan iki misli daha büyüktü Say ki çift kişilik yün yorgan azim bir yüktü Yakası sanki yastık yüzü, geniş mi geniş İner topuğa boyu, hoştur kevelle geziş Yorgan döşektir kula; kırda, bayırda, handa Bürün kürküne paşam uykunu al biryanda Köyden şehirden gelir, kürkün söküğü olur Tamir Eylül’de başlar terziler akçe bulur Geçip gider yollardan kızaklarla faytonlar Kürklü beyler seyreder titreyen marabalar Erzurum’da kevel ekmek su gibi önemli Gelmez sıra; tez varıp tez sipariş vermeli M. Talat Uzunyaylalı |