Kasım Ayında
Bitti özlü sözler, dilim lâl olmuş,
Gitti yazlar, güzler, bağda gül solmuş, Tüttü söndü közler, yalnız kül kalmış; Buluşmak güzelmiş, akşam çayında, Yâr sensiz naçarım, kasım ayında. Sevdandan yorgunum, serildim yere, Ta dünden kırgınım, sürüldüm nâra, Sol yandan vurgunum, mor cildim yara; Duygular ezilmiş, aşkın fayında, Burkulur içerim, kasım ayında. Uzaktan şakıyor, üşüyor kuşlar, Yüksekten bakıyor, ışıyor taşlar, Yanaktan akıyor, düşüyor yaşlar; Yapraklar azalmış, çınar, kayında, Kendimden geçerim, kasım ayında. Gurbetin yolcusu, hani dönmüyor? Ayrılık acısı, ani dinmiyor, Dilberin kokusu, tene sinmiyor; Vagonlar dizilmiş, hasret rayında, Kentlerden kaçarım, kasım ayında. Balkonlarda renk renk, kasımpatılar, Yaylacılar tek tek, ev kapattılar, Kapağı yaza dek, şehre attılar; Zambaklar büzülmüş, dere boyunda, Derdimi açarım, kasım ayında. Martılar duymuyor, sessiz nidamı, Dalgalar aymıyor, hissiz adamı, Kimseler saymıyor, sensiz yadımı; Kumlara yazılmış, ismim kıyında, Ben sana duçarım, kasım ayında. Kuru ayaz yesem, ne önemi var? Yürü haydi desem, bedenimi sar! Geri hiç dönmesen, gönül koymam yâr! Sansınlar haz almış, sevda toyunda, Susmayı seçerim, kasım ayında. 12.11.2020 Muhittin Alaca |