4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
798
Okunma
Şu zamanlar geçen zamanlar gibiyim işte
O günler nasıl aslında bilmem
Öylesine sıradan sızısı ince
Sigara bile eklenmez diğerine
Bir yokluk yazılır dilime
Ve yalnız acı dökülür gözlerime
İkimler kovalar birbirini
Marttı hani sonrası mayıs
İçine gömüldüğüm tuzak
İlk papatya filizi
Aslında bakma şubattı dönence
Yağmurla birlikte gelip takıldı dilime
Şimdi ise sök sözcükleri
Nasıl susar ya da nasıl bilinir bu bilmece
Zamanlı zamansız bir zaman gelince aklıma
Öylesine bir sıkılmak gelip oturuyor düşlerime
Ve kirlenmiş düşüncelerim beynimde
Bazen başım ağır
Bazen de ağrı ağır geçerdi içimden
Kalp çarpıntısı oluyor bir zaman gelince sen
Öylesine uzaktan görünürdün
Her zamanki gibi değildi bu sefer
Boynun her şeye inat olsa da eğilmişti
Saçını rüzgârdan hesaplasan ondan deli eserdi
Bu sefer eskisi gibi değildi
Ezelden kalma bir kar sınırı
Sınırın ucuna bırakılmış bir top beyaz
Ve avucunda başkasından kalma yürek bağı
Öylesine bir ağlamak tuttururdu gözlerim
Geçen sendin
Düşüncelerim kadar kirlenmiştin
Gözünde mil dilinde elif miktarı yokluk kimsesizdin
Sevdim de aslında sen sevgisizdin
Şu günlerde o günlerdeki gibiyim işte
Sen uzaktan gelirdin öylesine
Öylesine bir ağlamak takılırdı gözlerime
Bu günler nasıl aslında onu bile anlatamam kendime