NE ÇABUK UNUTTUNUZ
Fetih devri bitince hazinenin zafere
Sıkıldığı günleri ne çabuk unuttunuz. Kefereye el açıp, borç parayla sefere Çıkıldığı günleri ne çabuk unuttunuz. Kapitülasyon soktu günden güne zıkkıma Ulusçuluk seliyle kapıldık bir akıma. Köhnemiş ulemayla adım adım yıkıma Sokulduğu günleri ne çabuk unuttunuz. Biz mi çağı kaçırdık, çağ mı bizi eledi? Gerçek şu ki, sanayi kefenine beledi. Erk eliyle zerk edip tefrikanın veledi Ekildiği günleri ne çabuk unuttunuz. İkbâl hırsı mıydı o çöreklenmiş engerek? Olur olmaz tısladı zaafımdan sürerek Allahuekberlere buzdan heykel diyerek Dikildiği günleri ne çabuk unuttunuz. Esareti devşirdik! Öyle gitme uzağa Entrika ve çekişme çekti bizi tuzağa… Silahıyla ordunun alınarak kızağa Yıkıldığı günleri ne çabuk unuttunuz. Devlerin diz çöküşü olur mu hiç kazara? Düşkünlük ki düşürür, itilafta pazara! Hasta adam diyerek tezgâhlarla mezara Tıkıldığı günleri ne çabuk unuttunuz. Teslimi kâr belleyen sıdkı çarpık sevi’nin Kahramanıyız diye diyemem ki sevinin! Canlı canlı gömmeye tabutuma çivinin; Çakıldığı günleri ne çabuk unuttunuz. Canımız mı kefildi zevküsefa borcuna? Öldük öldük bitmedi saraylarda curcuna! İngiliz bayrağının Galata’nın burcuna; Çekildiği günleri ne çabuk unuttunuz. Ne acılar yaşadık baksana şöyle durup Kimler kime saldırdı kudurdukça kudurup? Kadın çocuk demeden camilere doldurup Yakıldığı günleri ne çabuk unuttunuz. Evde huzur vardı da ben mi düştüm telaşa? Gelmeyen kaldı mı ki, gövdemde dertli başa? Bağımsızlık uğruna ölümüne savaşa; Akıldığı günleri ne çabuk unuttunuz. 03.05.2012 Salih ERDEM |