2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
675
Okunma
.
Cumhuriyet, milliyet bünyeye büyük oldu,
Çürüyen saltanatı, hilafeti özleriz…
Kimlik, vicdan, hürriyet yüreklere yük oldu,
Sürüyle güdülmeyi, esareti özleriz…
.
Din-iman tacirleri fevkalade raks etti,
Ruhlara Osmanlının “ihtişamı” aksetti…
Padişaha kul olma hastalığı nüksetti,
Taht için evlat kesen asaleti özleriz…
.
Çakma yeniçeriler, cariyeler türedi,
Yeterince dalkavuk, kapı kulu üredi…
Bu “cühela güruhu” beyinsiz bir tür adı,
“Alnımıza” yazılan sefaleti özleriz…
.
Yaradan’ın “sevdiği” zatlar girip araya,
Nefesle çare bulur her müşküle, yaraya...
Göstereni boğarken mala, mülke paraya,
Halka hayrı olmayan kerameti özleriz…
.
Yağarken Avrupa’ya ilim, irfan yağmuru,
Yutmuş kutsal yurtları kopya, taklit çamuru…
Neylesin boş kafaya aklın, mantığın nuru,
İnsanlığı solduran cehaleti özleriz…
.
Beyinleri yakınca hurafe duman, duman,
Bir mürşide tutunmuş, idrak gözünü yuman...
Nerde abat olduysa, emeksiz ekmek uman,
“Dualarla” beslenen ataleti özleriz…
.
Ganimet seferinin son durağı Viyana,
Borca sarılmış saray, o tarihten bu yana…
Kanıp da, “ulü’l emre itaat” farz diyene,
Soylu kepazeliği, rezaleti özleriz…
.
Osmanlı yüz yıl önce yıkılmış bir hanedan,
Bilmeyiz bu mevtayı nedir perişan eden…
Her geleni hoş bilip, devlet-i şahaneden,
Tebaya “lütfedilen” kasaveti özleriz…
.
Amelleri terbiye etmeyen ibadeti…
Sünnet diye Arap’tan gelen örfü, adeti…
Torpil, lütuf üstüne kurulan saadeti…
Osmanlıyı mahveden her afeti özleriz..
.
Veli BOSTANCI (Ankara, 2010)
5.0
100% (3)