KİM BU YABANCI
hoyrat zamanın eprimiş kollarında
ışığı sönmüş ıssız bir deniz feneriyim herkesten uzakta,bir başıma ömür dönencesinde ne yana dönsem kendime çarpıyorum kör karanlık bir gecede karmaşık duygular içinde gidip geliyorum... mevsim sonbahar içimde umutsuz güz duygusu yaralarımız buz kesiği bıçak sırtında bir hoşgörü çatlamış sabır taşı kırık,acı bir gülümseyiş iflah olmaz bir yürek geceye feri sönmüş gözler damgasını vuruyor katmerleşen dilsiz acılar yaşanıyor derinden her şey nasılda hızla değişiyor zamanla her şey eskiyor eksiliyor hiç durmadan... sevgiler eskiyor,özlemler eskiyor hayaller eskiyor,biz eskiyoruz düşe kalka öğreniyoruz hayatı gitgide tüketiyor,yitiriyoruz ne varsa sevgileri,hayalleri,ümitleri... bazen değmeyecek insanlara boşuna nefes tüketiyoruz bazen de kısır bir döngü içinde kendimizi,özümüzü tüketiyoruz ağır bedeller ödüyoruz ziyadesiyle gözden düşenler de cabası bu son fasılda bildik kaygılar içindeyim hiç tadım tuzum yok yıkılan paramparça hayallerim darmadağın bir enkaz yığını güleç çocuk yüzüm kaç bahar yaşadı da sonbahar,kış şimdi hep acemisi oldum ben bu hayatın herkesi kendim gibi sandım kim bilir kaç kez aldandım kandım,yandım,dayandım bir gün daha eksilirken ömürden neler neler geçti gözümün önünden hem cenneti,hem de cehennemi yaşadığımız hayat denilen bu mekanda içimden bir ses bana yabancı yabancı diye sesleniyor aşina yabancılar diyarında bende durmaksızın gidiyorum AYLA CERMEN TÜFEKÇİ |
Tebrik ediyorum güzel şiirinizi.
Sevgimlesiniz tüm içtenliğimle