o türküelbet beni bilirdiniz iliklerinde çam kokan dağlar bak nasıl ağlıyor gözlerim yeniden merhaba diyeceğim size yemişleri hamken bile dişlediğimiz ahlatlar kıyısından geçtiğim tarla bastığım toprakta hışıl hışıl yapışan ıtırlı bıtırak. yalın ve duruydu hep o türkü çobansı sesleri tepeden aşağı ıssızlık çöktüğünde koyaklara sonra bulutlar dolar boşalırdı bir anda yeniden rengini alırdı gök yeniden başlardı zaman akmaya boy veren dalların kokusu ve sonra eylekte kısa bir öğle uykusu ah o kekikler o çimenlerde yayılan sığırların hışırtısı dağılırdı her bir yöne bükelek tuttumu elimizde değnek sırtımızda göynek kara lastiklerimizle koşar dururduk peşlerinde şimdi ne bağ bostan ne tarla kaldı nede umudu yitirmişiz bilmeden bilenler anlatabilir ancak o tutkuyu. Mustafa Yaman 20 ekim 2020 |
Tebrik ederim...