KANDAŞ TANIDIKLARIMA..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Birlikte, aynı evde büyüdüğümüz, aynı sofrayı paylaştığımız, aynı değerleri paylaştığımız halde, farklı çıkarlara gidenlere..
Ben karanlığın oburluğuna teslim etmişken kendimi, Ey gözleri çirkefle dolu olanlar! Haydin gelin İstediğiniz kadar at oynatın Size yalanı bol, bereketsiz yeşil sahalarda, Yetmedi, doyumuna ulaşmadıysanız yemyeşil yamyamlığınızın, Varın, en kıymetli yandaşlarınızı da Vaatlerinizi büyüterek buyur edin. Benim karanlıklara susamışlığım, cesaretse sizlere eğer, Siz daha nefis hayallere verin kendinizi. Ve diyorum ki “Ey ahmaklığın sofrasında gözü olanlar, Ya yanınızdaki karanlığa açlık duyan neyin nesi? Değilsen evimizin direği, reisi, Yarın, Sizler de kollayın kendinizi. Bilin, yekünatıyla boşluğa düşmüşse icraatınız Ve kalmışsa amaçsız sizlerden ötürü, Vah ki halinize vah!” Karanlığa verince kendisini o Uyanınca onsuz o ve birçok sabah Günahlarınızda, vebalinizde sizindir belki, Almışsa karanlıklar onu elinden Vah ki vah size! Nasıl bir aymazlık sarmıştı sizi? Sevdiğini bilmediğiniz Karanlıklara acıktırdınız onu. Şimdi oturun, bence, elinizde kahve fincanları, Şapkanız da yok, koyun şöyle önünüze, diyelim Palas pandıras kendinizi hoşnut tutarak Diliniz oynak, kıvrak ama öteleyici, Bilerek, görerek bindiniz atlarınıza Kapkara gözlerinizi tamamlıyordu kara ceketleriniz, Paltolarınız, Kazaklarınız, Pantolonlarınız, Çıkartmıştınız boynunuzdan kara atkılarınızı, Sıkmıştınız ümüğünü dilinizde yaldızlayarak, “Tanınmazlığın” rengine gitti o, Tanınmışlığın rezil rüsvalığına kaldınız siz Müdahale hakkımızı kullanmadan, Baktık aval aval biz. Zaferi kime yazacağız? Kimlerin hanesi karalansa kalacak olan siz olacaksınız abuk sabuk.. Fark etseniz bir, ağırlığıyla oturan oturmuş, Oturan oturmuş size cuk cuk Belletmeyin kimselere bari de Örneklemelerden yola devam etmesinler. Karanlık karanlığıyla kalsın. Kimseler özenmesin ondan sonra, Sizde/sizlerde Pişmanlığınızı gösterin Bir şekilde bundan sonra… |