GİDELİM
GİDELİM
Nazlı dinle çok bozuldu havamız Dolu yağdı yel gelmeden gidelim Bak bu ilde, sarpa sardı davamız Başa garip hal gelmeden gidelim Mert dediler, kesip postu yüzene Düşen kaldı, lanet olsun düzene Boz dağların baharından bize ne Kar uyandı sel gelmeden gidelim Çöle kaldı, arpa buğday darımız Bal derdiyle, yatmaz oldu arımız Bilmem bu kaderle nolur halimiz Bela başa bol gelmeden gidelim Hayırsız bir insan, boş lafta usta Ulağı nal döktü gam yüklü posta Her ağlayıp ölen dert oldu dosta Kabir üste gül gelmeden gidelim Şerifoğlu sessiz söylen duyarlar Duyulmasın, tekere taş koyarlar Kalsak cana ölsek mala kıyarlar Kapımıza, sal gelmeden gidelim Ali Eliş |