Bütün Bunlar İnsancaYağmura, rüzgârlara kızanları anlıyorum Güneşe, çiçeklere sırtını dönenleri de anlıyorum İnsana bazı şeyler çok gelince; İster istemez böyle oluyor işte. Hayatın güzelliğinden yakınır oluyorsun Benliğinden köşe bucak kaçıyorsun Kendinden gayrı kiminle söyleşsen; Hor görülüp, yargılanıyor ve ayıplanıyorsun. Anladım! Anladım diyorsun da, anlamak değil zor olan. Zor olan ne biliyor musun? Beni kabullenmek değil, iş; hayatın gerçeğini görebilmek. Kırık kanadına rağmen, uçmaya çabalıyorsa bir kuş, Eğrilmiş dalına bir çiçek koymaya niyet ediyorsa bir ağaç, Sen, gönlündeki hangi kırılmış umudu onarılmaz sanıyorsun? Sen, hangi canın canına kastını kabul buyuruyorsun? Bütün acıları yaşadım! Yaşadım diyorsun da, acılar yaşamak mutsuzluk değil ki! Mutluluk nedir biliyor musun? Bu günün karanlığında, yarın doğacak güneşi görebilmektir. Göğsüne dayanan bir mavzere rağmen gülebilmektir. Biliyorum! Biliyorum diyorsun da, seni bilge kılan alimlerin sözleri değil. Seni bilge kılan, kalbinin sana söyledikleri, Aklının, aklının sana, bütün bunlar insanca dedikleri... İşte bu yüzden susuyorum! Susuyorum diyorsun da, lal olmak bir marifet değil ki! Marifet ne biliyor musun? Bütün bunlar insanca deyip hayatın dilini konuşmak, Hayatın sana söylediklerini duymak... |
Bu günün karanlığında, yarın doğacak güneşi görebilmektir.
Harika
Bende aç insanları,mağdurları garibanları ölenleri gördükçe mutluluğumu yitirdim
selamlar