Zor çıkarız bu yaralardan sabaha ...hayatıma giren herkes mitolojisini oluşturuyor önce tanrılaştırıp tapıyorlar sonra inkar ediyorlar I. içini gömdüm senin ruhun yalınayak bakışlarından bir geçiyor iki geçiyor üç allahın hakkı hani benim hakkım bir şiir senden geçiyor güpegündüz el feneri tutuşturulmuş kalbinde karanlık bağdaş kurmuş ötele geçsin öte yana zor çıkarız bu yaralardan sabaha dokunulmaya hasret kadar uzak sözlerin hep kuşkulu sen alıştırıyorsun beni saçlarına saçların deniz kadar kumlu bedenim namlu senin de vurulur kalbin sürüldükçe hayat kaderine kurşuni bir ağırlık göçer hangi hörgüç korkundan geçer tanrı kokusu günah kokusu aşk kokusu benim hepsinin korkusu II.. istanbulun muayyen günlerinden birinde denizi kan tutmuş beni tutan sadece sen tecavüzle başlıyor her intihar yeni güne adresim uzak şimdi ellerine ellerin tıpkı gökyüzünde gereksiz bir sefalet mavisi ellerin yorgunlukları kaplarken sevişmelerimiz yağız atlardı geceleri paranoyayla soyunan ayıplığımız çitilenmeyi bekleyen masum kırmızılardı bir kanat atımlık canım vardı boğulurken nefesi boğazın sabırsız dudaklarına uçardı ki seni öpememek bütün çıkmaz sokakların adıydı çıkmadıkça canından aşk cehenneme açılan kapıydı şimdi ya al içeri ya da geç içeri… alicengizoyunu (…yakmadan ısıtan güneşin, üşütmeden serinleten rüzgarında ölelim sevgili ...) |