Boğulurken yüreğin hasretin girdabında
Aşkı alıp götüren bir kum fırtınasıysa
Arama hiç boşuna okyanus dalgasında

***Hiç bir aşkın cesedi gelip vurmaz kıyıya.***

Acının elleriyse göğsünü tırmalayan
Vur neşteri kanasın en kılcal damarından
Mutluluk düşlerini çekip alma yarından

***Kapatır yaraları ışık hızıyla zaman.***

MELAHAT ÇETİNKAYA

***Söylenmemişi söylemektir şairlik*** bin sayfalık bir romanı birkaç mısra ya tıkabilmektir şiir...
Ve;işte bu mahirliktir kalemin kırılmazlık ve daimliği...
Kalemin daim, yüreğin kaim olsun saygıdeğer şaire...
En kalbi tebriklerimle Saygılarımla selamlıyorum.
Hürmetlerimle

Hayal kırıklıkları üzerine başlayan dizeleriniz, finalde zamanın ilaca dönüşerek bütün yaraları saracağı inancı karamsar duyguları umuda dönüştürmüş...şiirinizi defalarca okuduktan sonra yorum yazmaya başladım çünkü işlediğiniz konu "AŞK"tı ve ifade ettiğiniz duygular çok derindi...Öncelikle bunca yoğun duyguyu şiirinize sığdırıp "AŞK" ve "AŞKIN" insan üzerindeki etkilerini harika bir şekilde dile getirdiğiniz için sizi can-ı gönülden kutlarım...Aşka düşmeden önce aşka gönüllü olmamız gerekir ki aşkın açacağı yaralara hazırlıklı olalım. Aşk bir etkileşimle doğar ve büyüyüp yaşaması için ayrılığa, uzaklaşmaya ityacı vardır. Aşkı sönmeyen bir alev haline getiren de budur zaten. Aşkın bir diğer adı da "HASRET"tir ve ona eşdeğerdir.Eğerki hedefiniz aşık olduğunuz kişiye vuslat hayaliyse aşk evrim değiştirir ve sevgiye dönüşür. Yani bedenlerin kavuşması aşkı öldürüp sevgiyi doğurur, bedenlerin ayrılıp yüreklerin kavuşmasıysa aşkı doğurur. Aşkın bir çok boyutu ve basamakları vardır onun cefasını, çilesini ve hasret sancısını lezzete dönüştürmeniz için birkaç basamak yol almanız gerekir ki işte o zaman aşktan tat alırsınız. Bir diğer konu ise aşk kontrolümüz dışında kapımızı çalar ve yüreğimize yerleşiverir. hiç bir hesap, kitap mantığı yoktur. Bzen zamansız baharlarda çiçek açar ve o yüzden çabuk solar. Bizi tehlikeye sokan boyutu da olumsuz şartlar altında onu bir yasak olarak hayatımıza sokmamızdır. Tek çaremiz vardır bir an önce kaçmak ve uzaklaşmak! Bu kaçış ve gidiş hiçbir zaman bir suçlamaya dönüşmez çünkü iki tarafta razıdır bu duruma. Aşk ilk vedayla kalbimize bir hayal dünyası bırakarak bizden uzaklaşır ve en özelimiz olarak orada hep yaşar durur sonsuzadek. Yıllar sonra karşılaştığımızda bile tanımazdan gelebiliriz birbirimizi çünkü o artık sadece "HAYÂL DÜNYAMIZ" olmuştur...Unutmayalım ki "AŞK" dünyanın en acı tatlısıdır yeterki o tada razı olalım...Aşk üzerine daha yazılacak çok şeyler olsa da sayfanızı daha fazla meşkul edip rahatsızlık vermeyeyim...her şey gönlünüzce olsun...en kalbi sevgi ve saygılarımla...

"Kolayı sevenin zorla düşü ne, yanmaktan korkanın aşkla işi ne"
Ziya VAR.