SENİ ÇOK ÖZLÜYORUMSeni çok özlüyorum ey ela gözlü canan Hastaların devaya olan özlemi gibi Mecnun’un dolaştığı kızgın çöllerde yanan Toprakların damlaya olan özlemi gibi Dertlerini saklayıp kimselere demeyen Günler, haftalar, aylar kirpikleri değmeyen Kan doluşup içine dinginlik ne bilmeyen Mahmur gözün uykuya olan özlemi gibi Duygulu bulutların sinesinden dökülen Dağa, ova, yaylaya yamaçlara ekilen Mecrasında çağlarken önüne set çekilen Irmakların deryaya olan özlemi gibi Yaşayıp gidiyorken dünya denen kafeste İki kapılı handa yol alırken aheste (*) Hayatın finalinde çaresiz son nefeste Kalanların dünyaya olan özlemi gibi Tutamayınca başa bela getiren dilin Elinden yaşadığı kahır, çile ve zul*ün Gereğince gülzara hasret şeyda bülbülün Gül dalına konmaya olan özlemi gibi Aydınlığın uğruna virane hanelerin Sevdaları başında tüten divanelerin Ateşin etrafında dönen pervanelerin Kızgın korda yanmaya olan özlemi gibi 22.09.2020 (*) İki kapılı bir handa ......gidiyorum gündüz gece ......Aşık VEYSEL |