İniyorum o yamaçtan yanımda bir kaç mahkumlaŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir hayali örüyorum dünden....Sonra ilmeği kaçıyor uykunun geceden,
İniyorum o tepenin yamacından
Gün batımı da değilmiş güzel olan Aklım sırrına ser verirken, acaba ya gelmezdi boynum Yüzünü gözlerime berkittim Boynumu ayak bileklerime yamarken, Bu gidişe ancak ayak erdirilebilirdi, sırrına ser verirken... Ayaklarım, ilk onlar atıldı yanından daha demin çökmeden Bu kerre üşüdüm say ellerimi ceplerime mahkumlar Hatıraların taze, cinnetimi kazanda kaynatırlar İniyorum gitgide büyüyen gözlerin miyobu artarken Alçaklığımı da yuvarlıyorum eteklerinden, Yarasını bellesin iyice ! kalkan kaşından, büyüyen gözlerinden Dümdüz bir sarhoşluğu adımlıyorum, en ayık yerlerinden Sallanıyor hayalin tam düşürdüm derken... Sarhoş bir köşeden, hayatımın herhangi bir yerinden Acıyan, ayık ve büyüyen gözlerin, bir başka hallenmelerin Bu kerre üşüdüm say, ellerim ayaklarım gururumla mahkumlar 28.09.2020 İstanbul, S(y)N |
Bu mısradaki ince dokunuşu çok sevdim.
-Hangi hayalin ''düş''tü ki zihnimden hangisini tutsun ellerim-
olarak yeterince naif ve efsunluyken,
-Hangi hayalin ''düştü'' ki zihnimden hangisini tutsun ellerim-
olarak okuduğumda da aynı naifliği ve efsunlu hali o biçare duygunun hüznü
üzerinden aldım.
''Dümdüz bir sarhoşluğu adımlıyorum, en ayık yerlerinden
Sallanıyor hayalin tam düşürdüm derken...''
Dizesiyle de sevilenin hayali yakanızı bırakmaz bir duyguyla belli ki esir alıyor sizi, sabah güneşiyle uyandığınızı sanarken aslında halen gecenin ortasında gibisiniz sanki...
Elbette ki sırrı sizdedir ama ben de kendimce ucundan kıyısından yorumlamak istedim, kaleminize sağlık, sevgiler...