Eski yara
Bir araba yanaştı kapımızın önüne
Selvi boylu yar indi çiçek gibi yeşerdim Çocukla haber verip çağırınca yanına Bir anda duygulanıp mutluluğa aşerdim.. Yavaşça adımlarla yürüdü bana doğru Bakışından anladım hala sızlıyor bağrı Onu öyle görünce göğsüme vurdu ağrı Hiçte belli etmeden hislerimi aşırdım.. Kısık sesle merhaba diyebildi sadece Bülbül dili lal olmuş konuştu hece hece Bir daha uyku tutmaz ne gündüz nede gece Kaçmak mümkün olsaydı nice dağı aşardım.. Hal hatrını sorunca başını öne eğdi O güzelim yanağa damla gözyaşı değdi Sandım ki gökyüzünden başıma taşlar yağdı Onu öyle görmesem on yıl fazla yaşardım.. Asıl seni sormalı bunu bileyim dedi Senin mutluluğunla biraz güleyim dedi Kapın hala açıksa bırak geleyim dedi Düğümlendi boğazım.. ne diyeyim şaşırdım.. Nice dertli kederli yıllar geçmiş aradan Kalmamış aşkın hatrı sevda olmuş sıradan Ben zaten bir ölüyüm kalbimdeki yaradan Bir hoşçakal demeyi zorda olsa başardım.. |
Ve ben bir şiirimde bu şarkının hikayesine atfen bir de şiir yazmıştım. Onun için bu müziğin benim nazarımda yeri bir başkadır...
Şiirinizi bu müzik eşliğinde okuduğumda ayni duyguları verdi bana.
Çok güzel, çok içtendi dizeler.
Yürek sesinizi gönülden kutluyorum. Sonsuz saygımla...