Liesel/Kitap Hırsızı’Bu şiir; Anneme, Erdal Erenler nezdinde evlatları ellerinden alınan analara ve Liesel’in anısına ithaf edilmiştir.’ ’Nefesinde doğdum Dudaklarında öleceğim...’ Ceviz ağacının sayrısında İspinozlar susmuyordu o sabah Çilekler beyaz çiçeklerini açmış Tökezleyen doğaya kur yapıyorlardı Az uzaktan can eriğinin Türküsü derleniyordu ’Tırmanacak dağım olsa...’ Dingin bakışlarımla Yeşilin yeşille savaşını seyrediyordum Oysa usumda Kitap Hırsızının Liesel’i Rudy’nin sarı saçlarında ölüm kokluyordu Gün korkusu sarıyordu Anneler günümü Yoktu artık! Güneş Arada yokluyordu tenimi Elma ağacından doğru Bir şarkı sarıyordu bahçeyi Liesel düşleniyordu! Hans Hubbermann dokunurken Akordeonun beyaz sivri dişlerine Siyahlarında Koluyla yüzündeki gülümsemeyi silerek Marx ürperiyordu Judich’liğinde Çayır Çimen Filize durmuş vişne Ya da her ne varsa... Ilgın bir rüzgar esiyor ve Ulukaya’dan bir şarkı dolanıyor şehri Köçekler Öfke salınımlarında Ziller suskun... Netekim’le Führer aynı anda -Ama hala bir eksikle- Cehenneme düşüyorlardı Erdal açıyordu cehennemin kapısını Karışıyordu bir kez daha faşizmin kokusu Boynunda yağlı urgan Geldin ya diyor! Artık ölsem de gam yemem... Ruhi Su dinliyorum Serçe kanatlarında soluksuz ’Bilmem şu feleğin bende nesi var’ Dokunuyor sazında Ve Hepsinden ağırı Kendi yanıtlıyor Çözülmemiş bulmacalarını Ezan okunuyordu Kaldırım Mahallesinden ’Eşhedu En La İlahe İllallah...’ Ardı sıra Geliyordu Bozmeşe’den cevabı ’Ve Eşhedü Enne Muhammeden Âbduhu ve Resuluhu’ Bulutlar beyazdan griye Dönüyor Himmel sokağında Üşüyor hava Liesel gökyüzünü kazıyor G/özlerime... Hasrete sarıyor yüreğim Gün öğleden sonra vuruyor Bakla çiçeklerinde Soluklanıyor umut Körpe semizotları boy veriyor Çekiliyor hatıralarım suskunluğuma Keşke diyorum Keşke Şu an Bakacak tepesinde olup Liesel’e el sallasaydım Sydney’de buluşsaydık kitap hırsızıyla Anneler gününü kutlasaydık! ’O’ terkeden annesiyle Rosa Arasında gidip gelirken Ben Yeni Cuma’dan Yoroz burnuna Devinseydim biteviye Anlatır mıydı annem? Muazzam’ın yol haritalarını Pazen entariler dikse gene Ağırlıklar düzse kına yakmış gelinlere Vursa kemençe Coşkundere hazıyla ’Atmacayi vurdilar bir avuç kani için’ Dese Süreyya Davulcuoğlu Dönense kaynanalar Kürekler dursa ağaca dayalı Toprak b/ellenmeyi beklese Soğanlar sofralık hale gelse Kız memeli bezelyeler Büyüse çığlık çığlığa Akıp g/itse gün Liesel öpse Rudy’i bir kez dudaklarından Düşse Kitap Hırsızı! Ben Sana B/ağlansam Aralansa kapısı Düşünlerimin de Dalsa içine hüzünlerimin Bir kırlangıç daha Yuvalansa Liesel’in saçlarında Kerpiç odaların voltalarında Siren sesleriyle karışık ’Kasvetli Pazar’ yankılansa Seslense Denizkızıyla Liesel Sussa Ölüm! Çalsa kapımı annem Öpsem ellerinden günün Üşümesem! Not: Bu şiirde; Markus Zusak’ın ’Kitap Hırsızı’ adlı romanından, Erdal Eren’leri ellerinden alınan annelerden ve annem Muazzam Ergüney’in her gün artan hasretinden ve Ulus/Bartın’daki bahçemizden esinlenilmiştir. |
İsyan kokan şiirler istiyorum
Şeytan peşinden gelirse gelsin
Bizi kandırıyorlar dostum
İstemiyorlar ki ruhlar mutlulukta hüküm sürsün
Çok sevdiğim ilk şiirine gelsin
Mutlu günler dileklerimle,,